Aile konutu, tapu iptal ve tescil davası

            Günümüz sosyal hayatında her ailenin ev almak ve kira derdinden kurtulmak gibi bir hayali var. Bu nedenle eşler tasarruflarını yeterli seviyeye getirdikleri anda ev almaktadırlar. Ev alınırken evin kimin üstüne olacağı konusunda zaman zaman tartışmalar ve kırgınlıklar çıkmaktadır.

            Ancak genel olarak eşler Türk Medeni Kanunu kapsamında “Aile Konutu” kavramını bilmemektedirler. 

            Eşlerin müşterek olarak oturdukları ev kira veya malik olarak oturulması fark etmeksizin “Aile Konutu” olarak nitelendirilmekte ve bu şekilde eşlerin diğerinin rızası olmaksızın bu evde tasarrufta bulunulamamaktadır. 

            4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi; 

            “II. Aile konutu 

            Madde 194- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 

             Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.

             Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. 

             Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.” hükmünü getirmiştir.

             Kanun’un 652 maddesi ile de eşlerden birinin ölümü halinde “aile konutu”ndan ne şekilde tasarrufta bulunulacağı hükme bağlanmıştır. 

             Günümüzde eşler arasında karşılaşılan en büyük sorun, tapu üzerine kayıtlı olan eşin diğer eşe haber vermeksizin, “aile konutu” niteliğinde olan evi devretmesi halidir. Bu durumda yukarıda maddeden de anlaşılacağı gibi tapu müdürlüğüne şerh düşülmesi ihtiyari ve açıklayıcı bir durum olduğundan, şerh düşülmemiş olsa ve satın alan kişi iyi niyetli olsa dahi, tapu iptal ve tescil davası açılabilir. 

             Ekteki Yargıtay kararı bu olayla ilgili olup, bu hususta mağduriyet yaşayan eşlerin Kanun tarafından koruma altında bulunduğu sabittir. Müşterek olarak oturulan ev üzerine kayıtlı olan eşin mülkiyet hakkı diğer eşin rızası ile sınırlandırılmıştır. 

             Tapu üzerine olan eşin “aile konutu” olarak kullanılan evi satması ancak diğer eşin “açık rızası” ile mümkündür.

             Bu hususta büromuz tapu ve nüfus kayıtlarını çıkartarak hızlı bir dava sürecine girmekte zamanaşımı süreçlerine de riayet ederek Kanuni tüm hakları kullanmakta ve usulsüz şekilde devredilen aile konutunun tapu iptal ve tescil işlemlerini dava yolu ile kazanmaktadır.


Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı KG Hukuk Danışmanlık' a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

KG Hukuk Danışmanlık Çankaya Ankara - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.