Sağlık hakkı çağdaş toplumlarda devletlerce anayasal düzeyde korunan en önemli haklar arasındadır. Nasıl ki ifade özgürlüğü; toplumsal yaşam bakımından vazgeçilmez bir unsursa, sağlık hakkı da, etkin kullanılamadığında bireyin yaşam hakkını dahi tehdit eden bir dizi problemle karşılaşmasına sebep olabilecek nitelikte ve bu yönüyle bireyin toplumdaki varlığını etkileyecek düzeyde büyük bir önem taşımaktadır. Bu yönüyledir ki tıbbi müdahaleler kapsamında söz konusu olan hekim ve hasta yükümlülüklerinden kaynaklanan ihtilafların, hasta, hekim ve sağlık kuruluşları arasında ortaya çıkabilecek sorunların ve hatalı tıbbi müdahaleler nedeniyle gündeme gelebilecek hukuki veya cezai ihtilafların çözümünde büromuz, bu alanda deneyimli kadrosu ile hizmet vermektedir.
Bu konuda özel hastane, devlet hastanesi ve üniversite hastaneleri tarafından yapılan işlemlerin farklı prosedüre tabi olması nedeniyle yaşanacak sorunları profesyonel bir ekiple değerlendirmekte ve doğru çözüm yolu önermektedir.
Malpraktis (doktor kusuru) davalarında öncelikle meydana gelen hukuka aykırı fiilin niteliği araştırılmakta gerekli görülmesi halinde cezai yöndende işlemler başlatılmaktadır. Yine olayın oluş, gelişim ve sonucu değerlendirilerek doğru miktarda ve tarafları mağdur etmeyecek şekilde tazminat taleplerinde bulunulmaktadır.